Küresel piyasalarda yaşanan ticaret savaşları ve ABD Merkez Bankası’nın yaptığı faiz artışları gelişmekte olan ülkelerin sıkı para politikası uygulamasına başlamasına sebep oldu. Buna ek olarak yurt içinde enflasyonun yüzde 10 seviyesinin üzerinde olması, döviz kurlarında meydana gelen hareketlenmeler de Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın ek sıkılaştırmaya gitmesine neden oldu.
23 Mayıs tarihinde borç verme faiz oranını 300 baz puan yükselten Merkez Bankası, bu faizi yüzde 13,5 seviyesinden yüzde 16,5 seviyesine artırmıştı. 5 gün sonra ise sadeleşme sürecini tamamlamıştı. Banka, 7 haziran tarihinde ise politika faizini 125 baz puan yükselterek yüzde 17,75 seviyesine çıkartmıştı.
İhtiyaç Kredisi Faiz Oranları 9 Yılın Zirvesinde
Merkez Bankası verilerine göre, kredi ve mevduat faizlerinde son 2 senelik süreçte artış periyodu devam ediyor. Özellikle de Merkez Bankası’nın mayıs ile haziran dönemlerinde gerçekleştirdiği faiz artışları hem kredi hem de mevduat faizlerine bir hayli yansıdı. Geçen senenin sonunda yüzde 19,5 seviyesinde olan ihtiyaç kredisi faiz oranları haziranın ikinci haftasıyla birlikte yaklaşık olarak 470 baz puan yükseldi. Bu yükselişle de yüzde 24,26 seviyesine ulaştı. İhtiyaç kredisi faiz oranları haziranda gördüğü seviyeyle 2009 yılının ocak ayından bugüne kadar gördüğü en yüksek seviye oldu.
Ticari Kredilerin Faiz Oranları da Yükseldi
Bankaların en fazla kullandırdığı ticari kredilerin faiz oranlarında da bu dönemde artış meydana geldi. Söz konusu artış yaklaşık olarak 510 baz puan değerinde olup, yüzde 22,74 seviyesine ulaştı. Bunun sonucunda da ticari kredilerin faiz oranları 9,5 yılın zirvesine çıktı.
Son 6 aylık süreçte en fazla faiz oranı artışı yaşanan grup ise taşıt kredileri oldu. Geçen senenin sonunda yüzde 13,95 seviyesinde bulunan taşıt kredilerinin faiz oranı bu dönemde yüzde 22,37 seviyesine çıkarak 840 baz puan artış yaşadı.