Ömer Mehmet Koç dünyadaki gelişmeler doğrultusunda hem risklerin hem de fırsatların bulunduğu bir döneme girildiğini söyledi. Koç Holding üst yöneticiler toplantısı bu yıl „Hazır mısın?“ teması ile gerçekleşti. Toplantıda açıklamalarda bulunan Ömer Mehmet Koç, Koç Topluluğu’nun 90 yıllık sürecinde önemli noktalara değinerek, gelecek hedeflerini de paylaştı.
Ömer Koç, dünyadaki gelişmelere bakıldığında riskli ve fırsatlar sunan bir döneme girildiğini söyledi. Koç 2016 yılının 2009’dan beri yaşanan büyümenin en yavaş gerçekleştiği yıl olduğunu belirtti. Ömer M. Koç, yaşlanan nüfus ile birlikte verimliliğin ve üretkenliğin azalmasının dünya büyümesini yavaşlattığı ve bütün ülkelerde bu sorunun olduğunu dile getirdi. Koç, dünya ekonomisi ile ilgili görüşlerini de paylaştı.
Cesur ve Kararlı Politika Şart!
Amerika’da krizin ardından uygulanan cesur ve kararlı politikaların ekonomiyi canlandırdığını ve ABD’de ekonominin diğer ülkelere göre daha iyi olduğunu belirten Koç, FED’in bu durumdan ötürü faiz artırımı gerçekleştirdiğini belirtti. FED’in faiz artırımının ABD ekonomisin rotasının doğru olduğunu gösterse de gelişmekte olan ülkeler için büyük tehdit oluşturduğunu bildirdi.
Yakın zamanda Avrupa Merkez Bankası’nın parasal genişleme programına yönelik kararlar alacağını belirten Ömer Koç, bu kararların Avrupa’da ekonominin yönünü belirleyeceğini söyledi. 2017 yılında Almanya, Fransa ve Hollanda’da yapılacak olan seçimlerin ise Avrupa ekonomisi için risk oluşturduğunu dile getirdi. Rusya ve Brezilya’nın da durgunluktan çıkmasıyla birlikte ekonomik büyüme hızlarının yükseleceğini söyleyen Koç, Çin’de iç talebin güçlendirilmesi, ihracat ve yatırıma dayalı büyüme stratejisinin dengeye getirilmeye çalışıldığını dile getirdi.
Koç Holding Yönetim Kurulu Genel Başkanı Ömer Koç, doğal kaynak ihracatı yapan ülkelerdeki ekonomik faaliyetlerin ilerleyen zamanda daha da güçleneceğini belirterek, dünyanın geldiği durum göz önüne alındığında yeni fikir ve projelere, cesur adımlara daha çok ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi. Koç, yenilik ve öncülük topluluğumuzun en köklü geleneğidir dedi.
