D-8 Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Örgütü Genel Sekreteri Seyid Ali Muhammed Musavi, dönem başkanlığını Türkiye’nin üstlendiği dönem sürecinde D-8’de önemli bir başarı hikayesine imza atılacağını ifade etti.
Türkiye’nin iki yıl boyunca gelişen sekiz ülke (D-8)’in dönem başkanlığını üstlendiğini ve bu durumun büyük bir önem taşıdığını ifade etti. Türkiye’nin örgütün basit bir üyesi olarak görülmediğini, 20 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen zirvede D-8’in dönem başkanlığını Türkiye’nin devraldığını ifade eden Musavi, bu süreçte Türkiye’den çok şey beklendiğini, dizginlere ele alarak, daha fazla etkinliğe ön ayak olmasını, sektörel olarak faaliyetlerde Türkiye’nin liderliğini göstermesini beklediklerini ifade etti.
Türkiye’nin iki yıl boyunca D-8 ile bölgesel iş birliği konusunda önemli bir başarı elde edeceğini ifade eden Musavi, yaz döneminde D-8 ile İran İslami Azad Üniversitesi işbirliği neticesinde uluslararası bir üniversite kurulmasının planlandığını, bu konuda açıklamanın yaz döneminde yapılacağını, çalışmaların müfredat üzerinde ve diğer D-8 ülkelerindeki öğrencilerin yapacağı başvurular üzerinde çalışma yapıldığını, büyük ihtimalle bu üniversitede sadece master ve doktora öğrencilerinin yer alacağını ifade etti.
2008 yılında Malezya’da düzenlenen zirvede 10 yıllık bir yol haritası oluşturulduğunu ve D-8 ülkelerinin bu stratejiyi benimsediğini ifade eden Musavi, aralarında ticaretin, enerjinin, ulaşımın, tarımın ve endüstrinin öncelikli olarak belirlendiğini kaydetti.
D-8’in yakın dönemde turizm sektörünü de yol haritasında öncelikli alan olarak eklediğini dile getiren Musavi, tarım alanında 5 çalışma grubu oluşturulduğunu, bu grupların suni gübre, tohum güvenliği, denizcilik ve balıkçılık işleri ve standartlar ile ticaret konularını kapsadığını, özellikle ticarette, tarımda ve sanayide önemli başarılar elde edildiğini ifade etti. Özellikle yeşil enerji konusunda faaliyetlerin dağınık olduğunu, genel anlamda enerji konusu karşılaşılan zorluklardan bir tanesi olduğunu dile getiren Musavi, D-8 üyelerinin sivil havacılık alanında başarılı bir iş birliği ortamı yarattığını, lakin karayolu, demiryolu ve deniz yolu alanlarında bu işbirliğinin yeterince gelişmediğini, ulaştırma alanında daha somut iş birliğine ihtiyaç olduğunu dile getirdi.